Hint Yağı ve Doğanın Felsefi Yansıması: Etik, Epistemoloji ve Ontoloji Perspektiflerinden Bir Bakış Felsefe, çoğu zaman en temel soruları sorar: Gerçek nedir? Bilgi nasıl edinilir? İyi olanı nasıl tanımlarız? Bu sorular, yalnızca soyut düşünceler olarak kalmaz; bazen günlük yaşamımıza da derinlemesine nüfuz eder. Birçok doğal ürün, modern yaşamın içinde adeta birer araç olarak kullanılmaktadır. Ancak, her şeyin bir ötesi vardır; bu ürünler, sadece pratik işlevler sunmakla kalmaz, aynı zamanda etik, epistemolojik ve ontolojik boyutlarda da anlam taşırlar. İşte bu yazıda, Hint Yağı’nın (Ricinus communis) diğer adı olan “Ricinus yağı”na dair felsefi bir inceleme yapacağız. Bu doğal maddeyi sadece bir yağ…
Yorum BırakTeknoloji ve Aşk Yazılar
Göklerin Melekutu: Güç, Toplum ve İktidarın Derin Katmanları Toplumlar tarihsel süreçlerde farklı güç yapıları ve toplumsal düzen anlayışları inşa etti. Ancak bu yapılar, genellikle sadece birkaç güç odaklı figürün etrafında şekillendi ve halk, varlıklarını bu güç ilişkilerine göre düzenledi. Siyaset bilimi, bu güç ilişkilerini çözümlemek ve anlamak için çeşitli araçlar ve teoriler geliştirirken, bazen daha derin bir sorgulama yapmamıza neden olur. “Göklerin Melekutu” ifadesi, her ne kadar doğrudan bir kavram olarak duyulmamış olsa da, insanlık tarihindeki iktidar yapılarının, toplumsal düzenin ve ideolojilerin arkasındaki güç odaklarının bir simgesi gibi düşünülebilir. Bu yazıda, bu terimi, iktidar, kurumlar, ideoloji ve vatandaşlık bağlamında inceleyecek…
Yorum BırakGiyim Tarzları Nelerdir? Toplumsal Düzen ve İktidar Üzerine Bir Siyasi İnceleme Giyim, sadece bir bedeni örtmenin ötesinde, toplumların değerlerini, ideolojilerini ve güç ilişkilerini yansıtan derin bir göstergedir. Her giyim tarzı, toplumsal cinsiyet, iktidar, kimlik ve sosyal sınıf gibi faktörlerin bir yansımasıdır. Bir siyaset bilimcisi olarak, toplumların nasıl örgütlendiğini, hangi güç yapılarıyla şekillendiğini ve bireylerin bu yapılar içinde nasıl kendilerini ifade ettiklerini anlamak için giyim tarzlarını incelemek son derece önemlidir. Peki, giyim tarzları nelerdir ve bunlar toplumsal düzen, ideoloji ve iktidar ile nasıl ilişkilidir? Erkeklerin giyim tarzı genellikle güç ve stratejiyle mi, yoksa kadınların giyim tarzı demokratik katılım ve toplumsal etkileşimle…
Yorum BırakAdam Kayırma Anlamı Nedir? – Gerçek Dünya Hikâyeleri ve Verilerle Anlatılan Bir İnceleme Bir ofiste ya da okulda çalışırken hepimiz bir şekilde adam kayırma olayına tanık olmuşuzdur. Kimi zaman bu durumu fark etmeyiz, kimi zaman da bu durumu bizzat yaşarız. Fakat, adam kayırma sadece kişisel bir deneyim değil, toplumsal bir sorundur ve bu sorunun ne kadar derinlere kök saldığı, zamanla daha da görünür hale gelmiştir. Peki, “adam kayırma” tam olarak ne anlama gelir? Hadi gelin, bu soruyu birlikte keşfedelim. Adam Kayırma Nedir? Adam kayırma, bir kişiye ya da gruba, hak etmedikleri bir şekilde ayrıcalık tanıma ya da onlara avantaj sağlamadır.…
Yorum Bırak9 3 Mahkum Ne Demek? Toplumsal Yapıların Derinliklerine Bir Bakış Toplumların temel yapı taşları üzerinde düşünürken, genellikle bireylerin bir arada yaşam biçimleri, toplumsal normlar ve kültürel pratiklerin nasıl şekillendiği üzerine kafa yorarım. Bir araştırmacı olarak, her bir davranışın, her bir tutumun arkasında yatan derin toplumsal dinamikleri anlamaya çalışırım. “9 3 mahkum” ifadesi, çoğu kişi için belki sadece bir sokak diline ya da şehir efsanesine dayanan bir kavram gibi görünse de, aslında bu tür terimler, toplumun içinde şekillenen güç ilişkilerinin ve toplumsal yapıların bir yansımasıdır. Bu yazıda, 9 3 mahkum kavramını toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler çerçevesinde ele alarak,…
Yorum BırakKültürlerin Aynasında Bir Kavram: Kitapsız Kime Denir? Bir antropolog olarak insanın çeşitliliğine, kültürlerin renkli dokusuna ve dillerin sembolik gücüne hayranım. Her toplum, kendi gerçekliğini anlatmak için kelimelere sığınır; her kelime, o toplumun tarihinden bir iz taşır. “Kitapsız” kelimesi de bunlardan biridir. Türkçede çoğu zaman bir hakaret ya da dışlama ifadesi olarak kullanılır, ancak antropolojik açıdan bakıldığında bu kelime, toplumun inanç, ahlak ve bilgi sistemlerini nasıl kurduğunu anlamamız için güçlü bir semboldür. “Kitapsız”ın Anlam Katmanları: Sadece Dinsiz mi? Günlük dilde kitapsız, genellikle “dini inancı olmayan” ya da “ahlaki değerlere sahip olmayan” kişi anlamında kullanılır. Fakat antropolojik olarak bu tanım, yalnızca bir…
Yorum BırakHırvatistan neyi ile ünlü? Tarihin, denizin ve kültürün kesiştiği Adriyatik ülkesi Bir tarihçinin gözünden bakıldığında Hırvatistan, yalnızca bir tatil destinasyonu değil, medeniyetlerin geçiş kapısıdır. Bu topraklar, Roma İmparatorluğu’ndan Osmanlı’ya, Avusturya-Macaristan’dan Yugoslavya’ya uzanan çok katmanlı bir geçmişin mirasçısıdır. “Hırvatistan neyi ile ünlü?” sorusuna verilecek yanıt, yalnızca doğal güzelliklerle değil, aynı zamanda tarihsel derinlik, kültürel çeşitlilik ve çağdaş kimlik arasında kurulan dengede gizlidir. Adriyatik’in incisi: Denizi, adaları ve taş kentleri Hırvatistan denildiğinde akla ilk gelen şey, elbette Adriyatik kıyılarıdır. 1700 kilometreyi aşan sahil şeridi, 1000’den fazla ada ve koyla çevrilidir. Bunlardan Hvar, Brač, Korčula ve Vis adaları, dünyanın en temiz deniz sularına…
Yorum BırakÖğrenmenin Gücü Üzerine Bir Başlangıç Bir öğretmen için en büyük mutluluk, bir öğrencinin “Artık anladım.” dediği andır. O an, bilgi yalnızca zihne değil, ruha da yerleşir. Öğrenmek, değişmektir; öğrenmek, kendini yeniden kurmaktır. Dil de tıpkı insan gibi sürekli dönüşür. Her sözcük bir deneyim, her doğru yazım bir bilinç eylemidir. Bu nedenle, “Her halükarda nasıl yazılır?” sorusu sadece bir imla sorusu değildir; aynı zamanda öğrenmenin felsefesine dair bir davettir. — “Her Halükarda”nın Öğretisi: Dilde Doğruluğun Pedagojik Boyutu Dil, düşüncenin aynasıdır. Bir kelimenin nasıl yazıldığını bilmek, onun anlam dünyasına girmek demektir. Öğrencilerime hep söylerim: “Bir kelimeyi doğru yazmak, onu sadece telaffuz etmek…
Yorum BırakToprak Güveç Ocağa Konur mu? Gelenekle Teknoloji Arasında Bir Lezzet Tartışması “Cevap yalnızca evet ya da hayır değil; cevabı, toprağın nereden geldiği, mutfağın nasıl bir kültür taşıdığı ve pişirme alışkanlıklarımızın ne kadar değiştiği belirler.” Mutfakta her şeyin cevabı “pişir ya da pişirme” kadar basit değildir. Özellikle konu toprak güveç olunca… Binlerce yıldır insanlığın sofralarında yer alan bu geleneksel pişirme aracı, bugün hâlâ hem köy mutfaklarının en doğal unsuru hem de modern şehir mutfaklarında nostaljik bir dokunuş. Ancak soruyu soran herkesin aklında aynı tereddüt var: “Toprak güveç ocağa konur mu?” Bu soru, yalnızca bir mutfak tekniği değil; gelenekle modernliğin, yerelle evrenselin…
Yorum BırakGüvercinin Küçüğüne Ne Denir? Toplumsal Yapıların Kanat Gölgesinde Bir Analiz Bir sosyolog olarak, en basit soruların bile derin toplumsal anlamlar barındırdığını düşünürüm. “Güvercinin küçüğüne ne denir?” sorusu da bunlardan biridir. Yüzeyde biyolojik bir merak gibi görünen bu soru, derinlerde aile, bakım, toplumsal cinsiyet rolleri ve kültürel değerlerin örgüsünü açığa çıkarır. Çünkü bir toplumun yavruya, büyümeye ve korumaya dair düşünme biçimi, onun sosyal dokusunu gösterir. Toplumda her “küçük” aslında bir anlam taşır: koruma altına alınan, yetiştirilen, gelecek olarak görülen… Güvercinin küçüğüne “yavru” denir, ama bu kelimenin anlamı sadece bir biyolojik aşamayı değil, bir toplumsal bağı temsil eder. Yavru Kavramı: Biyolojiden Kültüre…
Yorum Bırak